Lenf bezlerinin büyümesi genellikle enfeksiyonlar sonucunda meydana gelir, ancak kanser ve diğer sistemik hastalıklar da bu durumu tetikleyebilir. Bu tür bir belirti, hastaları ve yakınlarını, özellikle ebeveynleri oldukça endişelendirebilir ve hatta korkutabilir. Bu bağlamda, lenf bezi büyümesi hem önemli bir hastalık belirtisi olabilir hem de bağışıklık sisteminin vücudu koruma çabası sonucu normal bir durum olarak ortaya çıkabilir. Bu yüzden, büyümenin altında yatan sebebin dikkatlice araştırılması kritik öneme sahiptir.
Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme, iltihaplanma, şişlik veya reaktif genişleme gibi durumları tanımlamak için kullanılan terimlerdir.
Lenfadenopati hakkında dikkate alınması gereken önemli noktalar şunlardır:
Endişe Kaynağıdır: Lenf bezi büyümesi genellikle kanser gibi ciddi bir hastalıkla ilişkilendirilebileceği için, bu durum kaygı verici olabilir. Bu kaygıların doğru bir şekilde ele alınması ve bilgilendirme yapılması oldukça önemlidir.
Adana’da hizmet veren çocuk doktoru Uzm. Dr. Songül Uzgelir sizler için anlattı.
Lenf bezleri genellikle normal şartlarda elle hissedilmezler. Ancak bağışıklık sistemi, vücuda yabancı bir madde ile karşılaştığında, bu bezler savunma mekanizması olarak büyüyebilir.
Lenf bezlerinde büyüme genellikle kanser dışı sebeplerle meydana gelir; bu durumun doğru bir şekilde ayırt edilmesi önemlidir.
Reaktif lenfadenopati: Bu tür büyüme, enfeksiyonlar ya da diğer uyarıcılara karşı bezlerin savunma amaçlı olarak genişlemesi şeklinde ortaya çıkar ve sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Lenf bezi büyümesi, bir hastalığın belirtisi olabilir. Potansiyel nedenler şunlardır:
Bazen gereksiz yere aşırı tetkik yapılabilirken, diğer zamanlarda ise gerekli testler zamanında yapılmayabilir. Bu nedenle, doğru zamanda ve uygun şekilde yaklaşımın sağlanması oldukça önemlidir.
Lenf bezleri, vücudun çeşitli bölgelerinde, özellikle boyun, koltukaltı, kasık, göğüs boşluğu ve karın boşluğunda bulunan yaklaşık 600 adet nodül şeklindeki yapılardır. Normalde 1-2 mm'den 1 cm'ye kadar değişen büyüklüklere sahip olabilirler. Bu bezler, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak, savunma mekanizmalarının önemli bir unsuru olan lenf dolaşımında kritik bir rol oynar. İçlerinde T ve B lenfositleri, fibroblastlar, makrofajlar, dendritik hücreler ile Langerhans hücreleri gibi çeşitli hücre türleri bulunur. Ayrıca, lenf bezleri destekleyici stroma dokusu ile çevrilidir ve kapsülle kaplıdır.
Boyunda hissedilen bir şişlik veya kitle durumunda, aşağıdaki olasılıklar değerlendirilmelidir:
Boyun Bölgesi:
Orofarinks, nazofarinks ve bademciklerin drenajı nedeniyle bu bölgede sıklıkla lenf bezleri bulunur
Diğer Bölgeler:
Diğer lenfatik organlar, bademcikler ve dalak gibi yapıların bulunduğu bölgeler
Enfeksiyonlar:
Lenfadenopatinin en yaygın nedeni enfeksiyonlardır. Altta yatan enfeksiyonun doğru bir şekilde teşhis edilip tedavi edilmesi önemlidir.
Lenfadenit:
Üst solunum yolu enfeksiyonları, boğaz enfeksiyonları, diş enfeksiyonları ve diğer bölgesel enfeksiyonlar
Bakteriyel enfeksiyonlar, bazen apseye yol açabilir
Tüberküloz
Tüberküloz dışı mikobakteri enfeksiyonları
Viral enfeksiyonlar, örneğin:
Kanserler:
Birçok kanser türü lenf nodlarına metastaz yapabilir. Çocuklarda lenf bezlerinin kanserle ilişkili olabileceği bazı durumlar şunlardır:
Diğer kanser türleri:
Sistemik Hastalıklar:
Bazı sistemik hastalıkların belirtileri olarak lenf nodları etkilenebilir. Bunlar arasında:
Depo hastalıkları:
İlaç Yan Etkileri:
Bazı ilaçlar lenf bezlerinde şişmeye yol açabilir:
Servikal (boyun sağ ve sol) bölgede meydana gelen lenfadenopatilerde, özellikle baş ve boyun bölgesindeki enfeksiyonlar bu bölgede bezelerin oluşmasına neden olabilir. Bu tür durumlar öncelikli olarak düşünülmelidir. Ancak, bu bölgede şişlikler, birçok farklı hastalığın seyrinde de ortaya çıkabilir.
Kulak Önündeki Bezeler: Kedi tırmığı hastalığı, göz enfeksiyonları, kulak iltihapları gibi nedenlerden etkilenebilir.
Çene Kemiği Altındaki (Submandibular) Bezeler: Diş enfeksiyonları, lenfoma, tüberküloz, histoplazma gibi etkenlerle ilişkili olabilir.
Oksipital Bölgedeki Bezeler: Altıncı hastalık, kızamıkçık, saçlı deri enfeksiyonları gibi durumlar bu bölgede şişmelere neden olabilir.
Koltuk Altı Bezeleri: Kedi tırmığı hastalığı, el ve kollardaki enfeksiyonlar, BCG aşısı ve bazı kanser türleri burada şişmelere yol açabilir.
Kasık Bölgesindeki Bezeler: Bacak, perine bölgesi, anüs ve vajina enfeksiyonları bu bölgede lenf bezlerini etkileyebilir.
Supraklaviküler Bölgedeki Bezeler: Lenfoma ve diğer tümörler bu bölgede şişmelere neden olabilir.
Her durumda, uygun tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışmak gereklidir.
Lenf bezi büyümelerinin başlıca nedeni, bakteriler veya virüsler gibi dış etkenlere karşı bağışıklık sisteminin verdiği tepkidir. Bu tür etkenler lenfadenite neden olabilir. Ayrıca, vücudun bir dış uyarana yanıt olarak lenfoproliferasyon geliştirmesi de mümkündür. Onkolojik hastalıklarda ise, kanser başka bölgelerden lenf nodlarına yayılabilir; bu duruma lenf nodu metastazı denir. Ayrıca, lenfoma veya Hodgkin hastalığı gibi durumlarda, lenf nodlarının kendi lenf hücrelerinden kaynaklanan kanserler gelişebilir. Bazen, lipid depo hastalıkları gibi durumlarda da, lenf bezleri lipidlere yüklenmiş makrofajlarla dolabilir veya infiltrasyona uğrayabilir.
Hastalığın Öyküsü: Hekim, hastanın sağlık geçmişini detaylı bir şekilde sorgular. Bu süreçte, hastalığın ne zaman başladığı, mevcut diğer şikayetler, yapılan incelemeler ve kullanılan ilaçlar gibi ayrıntılar önemlidir.
Muayenenin Önemi: Lenfadenopatinin ayırıcı tanısında, hastanın anlattıklarının yanı sıra fiziksel muayene kritik bir rol oynar. Lenf bezlerinin durumu değerlendirilirken, bezelerin iki taraflı mı yoksa tek taraflı mı olduğu, simetrik olup olmadığı, ağrılı mı, kızarık mı, sert mi yoksa lastik kıvamında mı olduğu gibi bulgular göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, birden fazla beze olup olmadığı da önemlidir.
Tetkikler:
Kan testleri arasında kan sayımı, kan yayması ve diğer laboratuvar analizleri yer alır.
Radyolojik incelemeler Bu testlerin gerekliliği hastadan hastaya değişiklik gösterebilir.
Lenf Nodunda Biyopsi: Biyopsi, aileleri genellikle endişelendirir. Lenf bezlerinde şişlikler, başka nedenlerle de oluşabilir; bu, o bölgede olmayan kitleler veya organlardaki büyümelerden kaynaklanabilir. Hekim, ayırıcı tanıya göre biyopsi kararı alır ve bu karar, altta yatan durumun belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir çünkü tedavi yaklaşımları farklılık gösterebilir.
Biyopsi kararı, belirli genel ilkelere dayanarak verilmelidir ve hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Bu ilkelere göre:
Büyüklük: Bölgeye bağlı olarak farklılık gösterir. Örneğin, boyundaki lenf bezeleri için 2 cm, koltuk altı için 1 cm, supraklaviküler bölge için boyut sınırlaması yoktur, karın boşluğu için ise 2 cm genellikle dikkate alınan ölçülerdir. Yalnızca bu bulgulara dayanarak karar vermek yerine, tüm verilerin birlikte değerlendirilmesi önemlidir.
Tek mi Yaygın mı?: Lenf bezlerinin tek taraflı mı yoksa iki taraflı mı olduğu, yaygınlık durumu.
Süre: Şişliğin süresi; uzun süreli, reaktif, akut veya kronik durumlar.
Eşlik Eden Yakınmalar: Ateş, kanama, morluk, bezede ağrı, halsizlik, iştahsızlık, zayıflama, kemik ağrısı gibi belirtiler.
Muayene Bulguları:
Reaktif: Ağrısız, hareketli, çok büyük değil.
Lenfadenit: Ağrılı, kızarık.
Tümörler: Sert, ağrısız, sabit, paket halinde.
Laboratuvar ve Diğer Bulgular:
Kan sayımı: Kan hücrelerinde değişiklikler.
Radyolojik incelemeler: Lenf bezlerinin büyüklüğü, yerleşimi, yapısı ve diğer organlarla ilişkisi.
Diğer Ayırıcı Tanılar:
Boyundaki Reaktif Lenfadenopatiler: Çoğu boyun lenfadenopatisi anterior superior servikal bölgede görülür ve genellikle reaktiftir. Bu tür lenf bezi büyümeleri genellikle 4-6 hafta içinde küçülür ve 8-12 hafta içinde kaybolur.
Tedavi, genellikle altta yatan nedene yönelik olarak planlanır. Reaktif lenf bezlerinde genellikle tedaviye ihtiyaç duyulmadan yalnızca izleme yapılması önerilir. Bakteriyel lenfadenitlerde antibiyotik tedavisi uygulanabilirken, viral lenfadenitlerde ise izleme veya antiviral tedavi gerekebilir. Eğer başka bir hastalık teşhis edilirse, o hastalığa özgü bir tedavi uygulanır. Bu tür hastalarda düzenli izlem büyük önem taşır.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya