Beslenme, doğumla birlikte başlayan ve yaşamın sonuna kadar devam eden, yaşamımızın vazgeçilmez bir unsurudur. Sağlıklı bir yaşam sürmek için bebeklikten başlayarak; dengeli, yeterli ve doğru bir beslenme alışkanlığı benimsenmelidir. Doğru beslenme, büyüme ve gelişme süreçlerinin doğru şekilde devam ettirebilmesi için önemlidir. Bebeklikte sağlıklı bir gelişim, yetişkinlikte de daha az sağlık sorunu ile karşılaşmamızı sağlar. Anne sütü ve emzirme süreci de beslenmenin başlangıcı olarak büyük önem taşır. Adana’da hastalarına hizmet veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Songül Uzgelir, anne sütü ve emzirme ile ilgili bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Bebekler İçin Anne Sütünün Önemi Nedir?
Gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse de Sağlık Bakanlığı, anne sütünün teşvikine büyük önem verir. Sağlıklı şekilde dünyaya gelen her bebeğin, doğumdan sonraki yarım saat ile bir saat arasındaki sürede emzirilmesi gerekir. İlk altı ay boyunca bebeğin yalnızca anne sütü ile beslenmesi gerekir. Emzirme süreci, çocuk iki yaşına gelinceye kadar devam ettirilmelidir.
Anne sütü, yeni doğan bebeğin sindirim sistemine ve böbreklerine gereken yoğunlukta protein aktarılmasını sağlar. Bununla birlikte bebeğin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller de anne sütü ile sağlanır. Bununla birlikte prematüre doğumlarda anne sütü bebeğin ihtiyaçlarına göre şekillenir. Bu yüzden ilk altı ay süresince anne sütü almak bebeğin gelişmesi için kritik öneme sahiptir.
Doğum Sonrası Anne Sütünün Özellikleri
Doğumun ardından ilk bir hafta annelerin memelerinden kolostrum adı verilen bir süt salgılanır. Kolostrum, bebeğin olası enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlayan özel bileşenler içerir. Doğumdan sonraki ikinci haftada ise bu sütün protein içeriği kademeli olarak azalmaya başlar. Protein miktarı azalırken yağ ve laktoz oranı artma eğilimi gösterir. Bu da sütün toplam kalori değerini arttırmaktadır. Bu yüzden ikinci hafta salgılanan süt “geçiş sütü” olarak tanımlanır.
Geçiş sütünün ardından gelen haftalarda artık olgun anne sütü salgılanmaya başlar. Olgun anne sütü, kolostrum adı verilen süte kıyasla daha az karbonhidrat ve daha çok yağ barındırır. Yani anne sütü her bebek için özel olmakla birlikte aynı zamanda her dönem için ayrıca özel nitelikler gösterir.
Anne sütünün bebeğe özgü oluşunun sağladığı önemli bir avantaj da inek sütüne göre daha kolay sindirilmesidir. Ancak inek sütü ile kıyaslandığında mineral ve protein miktarı daha azdır. Bu durum bebeklerin böbrek sağlığı ve sindirim sistemi açısından önemlidir.
Anne sütü çinko, demir ve benzeri mineraller açısından inek sütünden çok daha zengindir. Hatta demir emilimi anne sütünde beş kata kadar daha fazladır.
Anne sütündeki yağ içeriği doymamış ve kolay sindirilebilen bir yağdır. Beynin ve sinir sisteminin ihtiyaç duyduğu yağ asitleri açısından da anne sütü, inek sütünden sekiz kat daha zengindir. Özellikle bebeklerin yaşamın ilk dört ayında sentezleyemediği bu yağ asitlerinin anne sütü aracılığı ile alınması zorunludur.
Anne sütü, içerisinde barındırdığı karbonhidrat, vitamin, enzim, yağ, protein ve mineraller ile çocukların çok sayıda hastalığa karşı, çok daha dayanıklı olmasını sağlar.
Anne sütü ile beslenebilen çocukların alerjik problemleri daha nadir şekilde görülür.
Bebeklerde pişik oluşumunu engelleyen anne sütü aynı zamanda bebek ve anne arasındaki bağın güçlenmesi için de önemli bir etkendir.
Fiziksel büyüme ve zeka gelişimi üzerinde de anne sütünün etkisi büyüktür. Aynı şekilde anne sütü ile beslenen bebeklerin daha huzurlu oldukları, uykuya dalmakta güçlük çekmedikleri görülür.
Bebek için faydalarının dışında emzirmek anne açısından da önemli faydalar sağlar. Gebelik döneminde alınan fazla kiloların daha rahat şekilde verilmesini sağlar. Meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve kalça kırığı gibi durumlara dair risk unsurlarını azaltır.
Emzirme Düzeni Nasıl Olmalıdır? Emzirmede Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Bebeğin her ağladığında ve her istediğinde emzirilmesi gerekir. Bununla birlikte gece uykusu sırasında bebeğin iki saatlik periyotlar halinde uyandırılması ve emzirilmesi tavsiye edilir. bebekle ten tene temas yapılması anne bebek arasında güven bağını arttırır ve anne sütünün artması üzerine olumlu katkılar sağlar.
Sık sık emzirmek annenin meme bezlerini uyarır. Bu sayede süt üretiminin artması sağlanır.
Bebeğin yaşamının ilk 4 – 6 aylık dönemi zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı şekilde gelişmesi için kritik bir öneme sahiptir. Anne sütü yeterli olduğu müddetçe D vitamini haricinde bebeğe herhangi bir gıda verilmemelidir. Annenin bebeğini emzirirken huzurlu, dinlenmiş ve iyi beslenmiş olması gerekir.
Meme başında çatlak, çökme veya ağrı ve şişlikler varsa anne süt vermekte zorlanabilir. Hatta sütün azalmasına neden olabilir. Bu yüzden gebelik döneminde annenin göğüslerini emzirme dönemi için hazırlaması gerekir. Bu ve benzeri sorunları çözmek ve süt verimliliğini arttırmak için şu gibi önlemler alınabilir:
Emzirme sürecinde annenin kilo vermek için çabalamaması gerekir. Emzirme sürecinin başarılı ve verimli geçmesi annenin ilk altı ayda normal kiloya dönmesi için yeterlidir. Eğer anne fazla kilolarını veremezse diyet uygulamalarına başlamak için bebeğin altıncı ayını doldurması beklenmelidir.
Hamilelik döneminde olması gerekenden fazla kilo alınmışsa, annenin her ay en fazla iki kilo kaybetmesi hedeflenmelidir. İki kilodan fazla ağırlık kayıpları bebek ve anne sağlığı için tehlikelidir.
Annenin zayıflama amacıyla diyet yapmaması ve şekerli, yağlı, unlu gıdaları aşırı tüketmemesi gerekir.
Çökük meme başına karşı, hamileliğin beşinci ayından itibaren elle masaj yapılmalıdır. emzirmeden hemen önce yine masaj ile çökük meme ucu çıkarılmalıdır. Bu yöntem ile sonuç alınamazsa, geçici olarak emzirirken meme başını saracak formda emzikler kullanılabilir.
Emziren annelerin meme başında herhangi bir çatlak oluşmaması için emzirme sonrasında meme ucuna birkaç damla anne sütü sürmek gerekir. bazen meme uçlarını ılık suda bekletmek çatlakların iyileşmesini hızlandırır.
Göğüs yeterince boşaltılmadığı takdirde sertleşme, şişme ve cilt kızarıklıkları yaşanabilir. Göğüs boşalana kadar bebeği daha sık emzirmek doğru olacaktır.
Doğumun ardından ilk birkaç gün anne sütü yetersizse hemen mama biberonuna başvurulmamalıdır. anne ve bebek uyumu açısından memeye tam alışmış bir bebeğiniz yoksa ilk 1 ay emzikten de kaçınmalısınız.
Anne kendi beslenmesine dikkat ederse ve su tüketimini yeterince sağlarsa , anne sütünün verimliliği artar ve bebek daha sağlıklı şekilde büyür.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin aylık en az 600 gram ağırlık kazanması anne sütünün yeterli olduğunu gösterir.
Anne sütü yetersizse bebeğin daha sık emzirilmesi gerekir.
Bebek doğru pozisyonda emzirilmeli, anne yeterince sıvı tüketmeli, bebeğin emme refleksini azaltabilecek yalancı emzik ve biberon uygulamalarından uzak durulmalıdır.
Ek gıdalara başlamak için acele edilmemeli, altıncı ayın bitmesi beklenmelidir.
Emziren Anneler Nasıl Beslenmelidir?
Emziren anneler bir gün içerisinde ortalama 700 ila 800 ml kadar süt salgılar. Bu da emziren annenin normal bir yetişkine göre daha fazla proteine, enerjiye, vitamine ve minerale gereksinimi olduğunu gösterir. Bu yüzden emziren anneler daha fazla kalori almalıdır. Yeterince beslenemeyen anneler, bebeklerini besleyebilmek için kendi vücutlarındaki stokları kullanır. Bu da annenin sağlık sorunları yaşamasına neden olur.
Emziren anneler artan kalsiyum, protein, enerji ve su ihtiyacını gözeterek beslenmeli ve günde en az 2,5-3 litre su tüketmelidir.
Kalsiyum ihtiyacını giderebilmek için peynir, yoğurt, kefir ve süt gibi gıdalar almalıdır.
Yumurta, kurubaklagil ve et tüketimi ile protein ihtiyacı karşılanmalıdır.
Artan vitamin ihtiyacını karşılamak adına sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir.
İyotlu tuz kullanmaya, sağlıksız atıştırmalıklardan uzak durmaya, bunun yerine kuru meyve ve yağlı tohumlar tercih etmeye özen gösterilmelidir.
Gaz yapıcı yiyeceklerden kontrollü bir şekilde uzak durulabilir ve doktora danışarak beslenme rutini oluşturulmalıdır.
Anne Sütünü Arttıran Yiyecekler Nelerdir?
Anne sütünün hem miktarını hem de niteliğini iyileştirmek için tüketilmesi önemsenen besinler şu şekildedir:
Yumurta
Kırmızı Et
Balık
Yoğurt, Peynir Ve Kefir Gibi Süt Ürünleri
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Su
Ev Yapımı İçecekler
Hurma
İncir
Tahin
Bal
Baklagiller
Kuru Meyveler
Anne Sütü Nasıl Saklanmalıdır?
Sağılan anne sütü, sonrasında gerekli hijyenik koşullarda saklanabilmektedir. Cam kaplar içerisinde oda ısısında (19-25 derecede) üç saat saklanabilen anne sütü buzdolabı içerisinde üç gün boyunca saklanabilmektedir. Derin dondurucu koşullarında – 18 derecede ise üç ay süresince anne sütü saklanabilmektedir.
Oda sıcaklığında saklanan anne sütü doğrudan kullanılabilirken, buzdolabında veya derin dondurucuda saklanan anne sütünün oda sıcaklığında kendiliğinden çözünmesi yada benmari usulü ılık suda bekletilerek çözünmesi beklenmelidir. Besin değerlerini yitirmemesi için dondurulmuş anne sütünü ocakta veya mikrodalga fırında çözdürmekten sakınmanız gerekir.