Genellikle beş yaş altı çocuklarda ve 60 yaş üzeri bireylerde etkisini gösteren Difteri ya da bilinen adıyla kuşpalazı ölüme kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde bulaşıcı olan bu hastalık nefes alma güçlüğü, boğaz ve bademcik sorunları gibi tablolara yol açabiliyor. Hastalığı ve yayılmasını önlemek için alınması gereken en önemli tedbir ise difteri aşısı. Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Çocuk Doktoru Songül Uzgelir çocuklarda Difteri aşısını anlattı.
Difteri hastalığı bakteriyel bir enfeksiyon olup, çoğunlukla burun, göz, deri ve boğazın mukoza zarlarına zarar vermektedir. Difteri hastalığı aşılama uygulamaları ile günümüzde kontrol altına alınmıştır. Türkiye’de ve gelişmiş ülkelerde artık çok daha nadir şekilde karşımıza çıkar. Bunun nedeni aşılama uygulamalarının başarısıdır. İlaçlarla tedavi altına alınabilen difteri hastalığı ileri düzeylere ulaşırsa sinir sistemine, böbreklere ve kalbe hasar verebilir. Hastalık tedavi edilmezse özellikle çocuklar için ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. İlk difteri aşısı 1923 yılında uygulandı. O tarihten bu yana gelişerek devam etti. Soğuk kış aylarında daha çok karşımıza çıkan difteri hastalığı günümüzde Güney Pasifik’te, Ortadoğu coğrafyasında ve sağlık hizmetlerinin başarılı olmadığı ülkelerde önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
Difteri hastalığı bakterilerden kaynaklanmaktadır. Boğazda veya cilt yüzeyinde çoğalabilen diphtheriae bakterisi havada bulunan damlacıklar yolu ile yayılmaktadır. Enfekte olan bireyin hapşırması veya öksürmesinden ötürü hastalık başka insanlara bulaşabilir. Enfekte olan hastaların eşyalarını kullanmak da bakterinin bulaşması için zemin hazırlar. Difteri bakterisi ile enfekte olan kişiler bir semptom göstermeden hayatlarına devam ederken, aşı olmayan kişilere bu bakteriyi kolayca bulaştırabilirler. Güncel olarak difteri aşısı olmayan çocuklar ve yetişkinler hastalık açısından risk altındadır.
Difteri hastalığının gösterdiği belirtiler genel olarak hasta enfekte olduktan iki ila beş gün sonra ortaya çıkar. Boğaz ve bademciklerde gri renkli ve kalın bir zar görünümü ortaya çıkabilir. Seste kısılma, nefes almakta güçlük, titreme, yüksek ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve yorgunluk hali en göze çarpan belirtilerdir.
Difteri bakterileri bazı insanlarda hafif şekilde semptomlarla seyredebilir veya hiçbir belirti göstermeden ilerleyebilir. Bu kişiler hastalığın yayılmasına neden olur.
Doktor hastanın bademciklerini muayene ederken boğaz ağrısı ve başka semptomlardan dolayı, difteri varlığından şüphe edebilir. Bu gibi durumlarda tanıyı kesinleştirmek için hastanın boğazından kültür alınır. Doku örneği alarak difteri tipini tespit edebilmek için aldığı örneği laboratuvara gönderebilir. Eğer difteri şüphesi varsa bakteri testlerinin sonuçları beklenmeden tedaviye başlanması gerekebilir.
Antibiyotiklerin keşfinden önce difteri hastalığı küçük çocuklarda son derece yaygın şekilde görülen bir hastalıktı. Ancak günümüzde hastalık kolaylıkla tedavi edilebildiği gibi aynı zamanda aşı uygulamaları ile önlenebilen bir hastalıktır. Difteri aşısı genel olarak boğmaca ve tetanoz aşıları ile birlikte uygulanmaktadır. Ülkemizde sağlık bakanlığının çocuklarda uygulanmasını önerdiği aşılar arasında üçlü difteri, boğmaca, tetanoz aşısı da bulunmaktadır. Bu aşı bebek iki aylıkken, dört aylıkken, altı aylıkken, 18 ve 48 aylıkken 5 doz halinde uygulanır.
Difteri hastalığını önlemekte son derece başarılı olan difteri aşısının bazı yan etkileri olabilmektedir. Aşı enjeksiyonunun uygulandığı bölgede hafif ateş görülebilir. Bunun yanı sıra çocukta huzursuzluk, hassasiyet ve uyuşukluk hali gözlenebilir. Bu gibi yan etkileri en aza indirebilmek için doktorunuzun tavsiyelerini uygulayabilirsiniz. Difteri aşısına dair komplikasyonlar çok nadir şekilde karşımıza çıkar. Difteriye karşı kazanılan bağışıklık zaman içerisinde azalabilmektedi. Bu yüzden beş yaşından önce aşılanan çocuklarda 13. yaşta bir hatırlatma dozu uygulanır. On senede bir tekrarlanabilen difteri aşısı, anne adaylarına hamilelik sırasında bir defalığına önerilebilmektedir.
Son derece ciddi bir hastalık olan difterinin tedavisinde ilk olarak doktor, hastanın hava yolunun tıkanıp tıkanmadığından emin olur. Bazı durumlarda hava yolunun açık tutulabilmesi için solunum tüpü kullanılabilir. Antibiyotikler de difteri tedavisinde kullanılabilmektedir. Bu antibiyotikler bakterileri öldürerek enfeksiyonların temizlenmesini sağlar. Bunun yanı sıra difteri aşısının takviye dozu da hastaya uygulanır. Semptom göstermediği halde difteri taşıyıcısı olan kişilerde ise antibiyotik ilaçlarla, hastanın vücut sistemlerinin bakterilerden temizlenmesi sağlanır.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya