Tetanoz kelimesi eski Yunancada kasılma anlamına gelir. Clostridium Tetani ismi verilen bir bakterinin yol açtığı tetanoz hastalığı, sinir sistemine ilişkin bir hastalıktır ve ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir. Klinik olarak dört farklı şekilde karşımıza çıkabilir. Yaygınlaşmış tetanoz, Neonatal tetanoz, Sefalik tetanoz ve Lokal tetanoz hastalığın farklı formlarıdır. Tetanoz hastalığından korunmak için en etkili yöntem ise aşılamadır. Adana’da hastalarına hizmet veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Songül Uzgelir çocuklarda tetanoz aşısına dair bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Normal şartlarda hastalığa yol açan bakteri, memeli canlıların bağırsaklarında veya toprakta yaşamaktadır. İnsan bedeninde meydana gelen yaralanma veya sıyırıkların ardından kişinin kanına karışır ve burada üreyip çoğalma eğilimi gösterir. Bakterinin insan bedeninde ürettiği toksinler beyin köküne ve omuriliğe ulaşarak sinir hücrelerinin iletim fonksiyonunda bozulmalara neden olur. İletim sinir hücrelerinin iletiminin bozulması, hastanın bazı istemsiz kasılmalar yaşamasına neden olur.
Tetanoz hastalığının tam ve kesin bir tedavisi yoktur. Bu yüzden tetanoz hastalığından korunmak ve onunla mücadele etmek için en önemli kozumuz tetanoz aşısıdır. Tetanoz aşısı, tetanoz bakterisinin ürettiği zararlı toksinlerin inative edilmiş halini içermektedir. Toksoid adı verilen bu inaktiv toksinler hastalığa karşı etkin bir koruma sağlar.
Türkiye’de ulusal aşı takvimi bebeklere tetanoz aşısının beşli karma aşı içerisinde 2,4,6, ve 18. ayda uygulanmasını öngörüyor. 48. Ayda yeniden pekiştirme dozu uygulanması hastalığa karşı korumayı arttırır. Sonrasında on yılda bir tetanoz aşısı yaptırarak hastalık riskini azaltabilirsiniz.
2001 ve 2008 yılları arasında ABD’de yalnızca 233 tetanoz vakası kayıtlara geçmiştir. Aşının on yılda bir uygulanması gereken pekiştirme dozlarının ihmal edilmesinden dolayı, bu vakaların önemli bir bölümü 65 yaş üzeri bireylerde görülmüştür. İstatistik verilerine göre 65 yaş üzeri bireylerde tetanoz vakalarının ölümle sonuçlanma oranı yüzde 13’ten yüzde 31 seviyelerine yükselmiştir.
Tetanoz aşısı genellikle nadir görülen, geçici ve hafif yan etkiler gösterir. Tetanoz aşısının olası yan etkilerinden söz etmemiz gerekirse:
Hamilelik süreci devam eden anne adaylarında erişkin tipi difteri ve tetanoz aşıları uygulanmaktadır. Hiç aşılanmamış hamile bireyler iki doz olarak TD aşısı olurlar. İkinci doz uygulamasının doğumdan en az iki hafta önce tamamlanması gerekir. Gebelikte tetanoz aşısı uygulamasına dair 27 ve 36. Hafta arasında bir takvim öngörülmektedir. Yeni doğan bebeklerin pasif bağışıklanması için gereken antikorların meydana gelmesi adına 27 ve 36. Haftalar arasında aşı uygulanması gerekir. Eğer hamilelik sürecinde anne adayı aşılanmadıysa doğumdan sonra kısa zaman içerisinde mutlaka uygulanmalıdır. Antikorların aşı uygulamasından sonra ancak iki hafta sonra oluşabileceği unutulmamalıdır.
Tetanoz aşılarını doğru zamanda uygulamak, kişiyi tetanoz hastalığına karşı korumanın en iyi yoludur. Çocukluk döneminde aşılanan kişilerin on yılda bir hatırlatma dozu yaptırarak hastalıktan korunması mümkündür. Olası yaralanmalarda erken ve iyi bir bakım yapmak enfeksiyon riskini azaltacaktır. Bu yüzden en küçük yaralanmalar veya çizikler bile ihmal edilmemeli, hijyenik koşullarda bakımı sağlanmalıdır.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya