Kalça çıkığı ya da gelişimsel kalça displazisi, anne karnında bebeğin kalça gelişimi normal iken sonradan çeşitli sebeplerle oluşan ve bebeklerde ve küçük çocuklarda kalça ekleminin normal şekilde oluşmaması sonucunda meydana gelen bir durumdur. Gelişimsel kalça displazisi (GKD), kalça ekleminin tam olmayan çıkığondan tam çıkığına kadar çeşitli şekillerde kendini gösterebilen bir ortopedik sorundur. Yenidoğan bebekler arasında en yaygın kas-iskelet sistemi problemlerinden biri olan bu durum, erken tanı ve tedavi ile çoğu çocukta herhangi bir sorun yaratmadan normal gelişimini sürdürebilir. Ancak tedaviye geç kalındığında, ömür boyu sürebilecek kalça problemleri ortaya çıkabilir.
Kalça çıkığı, kız bebeklerde erkek bebeklere oranla daha sık görülse de erkek çocuklarda da rastlanabilir. Bu nedenle, her iki cinsiyet için düzenli sağlık kontrolleri büyük önem taşır. Kalça displazisi riskini artıran diğer faktörler şunlardır:
Bebeklerde kalça çıkığı genellikle belirti vermeyebilir, bu yüzden düzenli doktor kontrolleri erken tanı açısından hayati önem taşır.
Bebeklerde kalça çıkığı genellikle belirti göstermeyebilir, bu nedenle düzenli doktor kontrolleri erken teşhis açısından çok önemlidir. Ancak, kalça çıkığı bazı belirtilerle de kendini gösterebilir. Bu belirtiler şunlardır:
Tedavi uygulanmazsa, kalça çıkığı rahatsızlığı kalıcı eklem bozukluklarına sebebiyet verebilir ve şu sorunlara yol açabilir:
Erken tanı ve tedavi için, her yenidoğana genellikle 1. ile 3. aylar arasında bir kalça ultrasonu çekilmesi önerilmektedir.
Doğumdan sonraki ilk 72 saat içinde, bebeğinizin kalçaları yenidoğan muayenesinin bir parçası olarak kontrol edilir. Bebeğiniz 6-8 haftalık olduğunda bir sonraki kalça muayenesi gerçekleştirilir ve 1 yaşına kadar düzenli aralıklarla taramalar devam eder. En sık kullanılan tarama yöntemi, kalça eklemlerinin fiziksel muayenesidir. Bu muayene, bebeğinizin kalça eklemlerinin nazikçe hareket ettirilmesini ve olası sorunları değerlendirmeyi kapsar. Muayene sırasında bebeğe rahatsızlık verilmez.
Kalça çıkığı tanısını kesinleştirmek için görüntüleme testleri uygulanabilir. 3 aylıktan küçük bebeklerde kalça ultrasonu, daha büyük bebek ve çocuklarda ise kalça ekleminin direkt grafisi çekilir. Aşağıdaki durumlarda genellikle birkaç hafta içinde ultrason taraması tavsiye edilir:
Kalça çıkığı olan bebeklerde kesin olmasa da yürümede gecikme olabilir.
Yeni yürümeye başlayan bebeklerin bir bacağı diğer bacağından daha kısa olduğunda topallama gerçekleşebilir. Yürüyüş sırasında, bir kalça eklemi diğerinden farklı hareket edebilir ve dizin dışa dönük gibi görünmesine neden olabilir. Bazı bebekler ise etkilenmiş bacağını sürükleyerek hareket edebilirler.
Ultrasonografi, 1980'lerin başlarından itibaren erken bebeklik döneminde gelişimsel kalça displazisinin (GKD) tanısında kullanılan bir araç olmuştur. Ultrasonografi sayesinde kalça eklemi farklı açılardan incelenebilir ve femur başının eklem içindeki konumu belirlenebilir. Bu yöntem, klinik muayeneler ve radyografik incelemelerle gözden kaçabilecek kalça sorunlarını belirleyebilir. Erken ve doğru tanı, etkili tedavi için kritik öneme sahip olduğundan, ilk 6 ayda en yaygın kullanılan tanı yöntemi ultrasonografidir.
Erken teşhis edilen kalça çıkığı vakalarında tedavi genellikle cerrahi olmayan yöntemlerle yapılabilir. İlk 6 ayda, atel ve basit önlemlerle kalça çıkığının tedavisi mümkün olabilir. Ancak 6 aydan büyük bebeklerde, çıkık femur başının doğru konumuna getirilmesi için genel anestezi altında cerrahi müdahale gerekebilir ve sonrasında alçı uygulanır. Tedavi sonrasında hasta düzenli olarak takip edilir ve herhangi bir olumsuz durumda ek müdahalede bulunulur. İlk 6 ayda yapılan tedavi ile iyileşme oranı neredeyse %100’dür.
İlk 6 ayda teşhis konulursa, kalça çıkığı olan bebeğe özel bir kumaş atel uygulaması yapılabilir.Uygulanan atel, bebeğin kalçasını hareketsiz pozisyonda tutarak gelişimini destekler. Atelin birkaç hafta boyunca sürekli takılması ve sadece sağlık profesyonelleri tarafından çıkarılması gerekir. Kontrol randevularında doktor, atelin ayarlarını yapar ve bebeğe nasıl bakım yapılacağı konusunda detaylı talimatlar verir.
Eğer kalça çıkığı 6 aydan sonra teşhis edilmişse veya atel tedavisi yeterli olmamışsa, genel anestezi altında eklemin uygun konuma getirilmesi gerekebilir. Bu işlem "redüksiyon" olarak adlandırılır ve femur başının tekrar kalça soketine yerleştirilmesini içerir. Redüksiyon işlemi sonrasında alçı uygulanır ve alçının en az 6 hafta boyunca kalması gerekmektedir. Sonrasında kalçaların durumu genel anestezi altında tekrar kontrol edilir ve eklemin tamamen stabilize olması için ek olarak en az 6 hafta daha alçıda kalması gerekebilir.
Gelişimsel kalça çıkığını tamamen önlemek genellikle mümkün değildir. Ancak, bebeklerde düzenli tarama yaparak bu rahatsızlığın en erken aşamada teşhis edilmesini sağlamak mümkündür. Doğumda tümü kıkırdak yapıda olan kalça eklemi 3. Aydan sonra hızla kemikleştiğinden erken tanı ve erken müdahale çok önem arzeder. Erken tanı sayesinde tedavi daha kolay ve komplikasyonsuz bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bu nedenle en erken dördüncü haftada mutlaka kalça ultrasonografisi yapılmalı ve bebeğinizin bacaklarını sıkıca sararak kundak uygulamasından kaçınılmalı… Bunun yerine bebeğin kalça ve diz eklemlerinin serbestçe hareket edebileceği rahat giysiler tercih edilmeli ya da kundak yapılacaksa sadece kolları saracak ve bacakları serbest bırakacak şekilde yapılması kalça çıkığından korunmaya yardımcı olabilir.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya