Ürtiker, halk arasında kurdeşen olarak bilinen ve ciltte ani bir şekilde kabarma, kızarma ve kaşıntıya yol açan bir deri hastalığıdır. Ürtiker genellikle ilaç veya besin alerjileri sonucu ortaya çıksa da stres, otoimmün hastalıklar ve bazı virüs kaynaklı enfeksiyonlar da bu duruma neden olabilir. Ürtikerin belirtileri arasında ciltte kızarıklık, hafifçe kabarık olan ve genellikle yama tarzında görülen döküntüler bulunur. Bu döküntüler birkaç santimetreye kadar büyüyebilir ve vücudun çeşitli bölgelerinde ya da vücudun tamamında yayılabilir. Çocuklarda ürtikerin ortaya çıkmasında genellikle yer fıstığı, kabuklu deniz ürünleri, süt ve yumurta gibi besinler rol oynayabilir. Bunun yanı sıra, çeşitli ilaçlar ve diğer potansiyel alerjenler de bu duruma neden olabilir. Yani, çocukların ürtiker gelişimine yol açabilecek birçok farklı tetikleyici madde bulunmaktadır. Ayrıca, soğuk hava koşulları, güneş ışığı ve egzersiz gibi faktörlerle tetiklenen ürtiker türlerinin de mevcut olduğu bilinmektedir. Adana’da hastalarına hizmet veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Songül Uzgelir, çocuklarda görülen ürtiker hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Ürtiker, bir cilt hastalığı olarak belirli semptomlara sahip olup, gözle görülür bir şekilde kendini gösterebilir. Özellikle yer fıstığı, farklı çeşitlerdeki kabuklu yemişler, kabuklu deniz ürünleri ve yumurta gibi tetikleyici besinlerin tüketilmesinin ardından semptomlar görülebilir. Bu tür gıdalar vücutta ürtikere yol açabilecek alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Bunun yanı sıra ilaçlar, soğuk hava, güneş ışığı, egzersiz ya da nemli kıyafetler gibi faktörler de ürtikerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Çocuklarda ürtikerin belirtileri genellikle aşağıdaki şekilde kendini gösterir:
Ürtiker zaman zaman kaybolup yeniden ortaya çıkabilir, bu yüzden çocukların tetikleyici maddelerden uzak tutulması önemlidir. Eğer belirtiler kendiliğinden geçmiyorsa, tanı ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kaşıma, ciltte iltihaplanma ve daha geniş alanlara yayılma riskini artırabilir; bu nedenle lezyonların rahat bırakılması ve korunması gerekmektedir.
Çocuklarda ürtiker teşhisi genellikle tıbbi geçmişin, semptomların ve şikayetlerin ayrıntılı şekilde incelenmesiyle birlikte yapılan fiziksel muayeneler sayesinde belirlenebilir. Bu kapsamlı değerlendirme süreci, çoğu durumda tanının konulması için yeterli olabilir. Bununla birlikte, alerji testleri ve diğer laboratuvar incelemeleri de gerekli görülebilir. Ancak çoğu zaman, fiziksel muayene sayesinde tanı konulabilir çünkü ürtikere özgü belirgin özellikler vardır. Ayrıca, tanı sürecinde hastalığın ortaya çıkmasına neden olan etkenler veya maddeler de araştırılabilir.
Çocuklarda ürtiker tedavisi, her birey için farklılık gösterebilir. Bu nedenle, tedavi planı hazırlanırken çocuğun diğer sağlık sorunları, yaşam koşulları ve yaşı gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Çocuğun hayatından, potansiyel tetikleyici durumları ve maddeleri çıkarmak önemlidir. Eğer tamamen ortadan kaldırılamıyorsa, bu etkenlerin etkilerini en aza indirmek de tedavi sürecinde büyük bir rol oynar.
İlaç kullanımı söz konusu olduğunda, reçeteyi veren doktorla yeniden iletişime geçmek veya aynı alanda başka bir uzmana başvurmak gerekebilir.
Döküntülerle birlikte şiddetli nefes darlığı ve tıkanma gibi belirtiler görülebilir. Bu tür semptomlar, çocuğun acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu gösterir ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Diğer durumlarda, semptomlar genellikle ciddi sorunlar oluşturmadığından, bazı alerjik ilaçların kullanımı, lezyonların temiz tutulması ve tetikleyicilerden kaçınılması yeterli olabilir.
Kurdeşen, ciltte yaygın olarak karşılaşılan ve genellikle kaşıntılı olan bir döküntü türüdür.
Bu durum, cildin bağışıklık sisteminin bir alerjene karşı aşırı bir tepkide bulunması sonucu ortaya çıkar. Kurdeşenin belirtileri, cilt üzerinde kırmızı renkte, şişkin ve kaşıntılı bölgelerin oluşmasını içerir. Ayrıca, cilt üzerinde kabarcıklar ve zaman zaman deri döküntüleri de görülebilir. Bu semptomlar, kurdeşenin karakteristik özelliklerini oluşturur.
Kurdeşenin tedavi süreci, öncelikle semptomları hafifletmek amacıyla alerjene maruz kalmaktan kaçınmakla başlar. Bu süreçte, cildin kaşıntı hissini hafifletmek için antihistaminik gibi ilaçlar kullanılabilir. Daha şiddetli vakalarda ise kortikosteroid kremleri gibi güçlü tedavi seçenekleri gerekebilir. Ancak, kullanılan ilaçların potansiyel yan etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Kurdeşenin önlenmesi, alerjenleri tanıyarak ve onlardan kaçınarak mümkündür. Ayrıca, stres ve sıcaklık değişimleri gibi tetikleyici faktörlerin minimize edilmesi de önemlidir. Semptomlar devam ederse, profesyonel tıbbi yardım almak gereklidir.
Kurdeşen genellikle tedavi edilebilir bir durumdur. Ancak, belirtiler şiddetliyse ve standart ilaç tedavileri yeterli olmuyorsa, acil tıbbi müdahale gerekli olabilir. Semptomların tekrar etmesi durumunda, tekrar eden nedenlerin belirlenmesi ve bunlardan kaçınılması için bir sağlık uzmanıyla görüşmek önemlidir.
Hasarların ortaya çıkmasına, mast hücreleri ve diğer enflamatuar hücreler tarafından salınan histamin ve sitokinler gibi çeşitli kimyasal maddeler neden olur. Bu kimyasal maddeler, kan damarlarının genişlemesine ve sıvının çevre dokulara sızmasına yol açar. Sonuç olarak, ürtikerde görülen kızarıklık ve şişlik ortaya çıkar.
Akut ürtikeri tetikleyebilecek faktörler:
Akut ürtiker vakalarının yaklaşık %50’sinde belirgin bir tetikleyici faktör bulunmaz. Bu tür vakalar "idiyopatik" ürtiker olarak adlandırılır. Kronik ürtiker genellikle otoimmün nedenler veya altta yatan kronik enfeksiyonlar sonucu gelişir ve çocuklarda nadir görülür.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya