Çocuklarda doğuştan hipotiroidi vakaları yeni doğan bebeklerde en sık rastlanılan endokrinolojik sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkar. İstatistik veriler incelendiğinde her 3000-4000 canlı doğumdan birinde görülen bu hastalık tiroid hormonunun eksikliği anlamına gelir. Yani tiroid hormonunun doğuştan eksik ve yetersiz olması konjenital hipotiroidi olarak adlandırılır. Adana’da hastalarına hizmet veren Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Songül Uzgelir, konjenital hipotiroidi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Tiroid hormonunun yetersizliği yeni doğan bebeklerin ve süt çocuklarının gelişim süreçlerini olumsuz yönde etkiler. Hatta çocukluk döneminde büyüme geriliğine ve yetişkinlerde metabolik süreçlerin yavaşlamasına yol açar. Çocukluktaki büyüme geriliği ve yetişkinlikteki metabolik sorunlar, tiroid hormonu eksikliğinin giderilmesiyle geri döndürülebilmektedir. Fakat yeni doğan bebeklerde ve süt çocukluğu evresinde tiroit hormonu yetersizliğinin neden olduğu zihinsel gelişim bozukluklar ne yazık ki kalıcı niteliktedir. Bu sorunlar ileri yıllarda tiroid hormonu tedavisi ile giderilemez.
Doğuştan gelen tiroid hormonu yetersizliği bebeğin doğumundan sonra erkenden tespit edilemez ve tedavi uygulanamazsa sinir hücreleri ve beyin gelişimindeki ilişki ağının gelişmesi olumsuz etkilenir. Bunun sonucunda ciddi beyin zedelenmesi veya kalıcı zihinsel gerilik gibi tablolar meydana gelebilir. Hastalığın tanısının geciktiği her hafta, zeka katsayısında kayıplar yaşanmaktadır.
İlk bir yaşta önlenebilir zeka geriliğinin en sık nedeni tiroid hormon eksikliğidir.
Yeni doğan dönemi olarak tanımlanan bebeğin ilk bir ayında organ işlevlerinde yavaşlamadan kaynaklı sarılık, kabızlık, deri altı birikimler, ciltte renk değişiklikleri ve vücut ısısının düzenlenmesindeki yetersizlik gibi bulgular ortaya çıkabilir. Fakat bu bulgular konjenital hipotiroidi yaşayan bebeklerin yüzde onundan daha az bir bölümünde ortaya çıkar. Konjenital hipotiroidi olan yeni doğanların büyük çoğunluğunda çarpıcı bir bulgu görülmez. Bu yüzden de hastalığın klinik bulgulara dayanarak tespit edilmesi son derece zordur.
Bebeğin yaşı ilerledikçe boy kısalığı, kemik gelişim problemleri, zihinsel gelişim geriliği ve büyüme geriliği gibi bulgular daha belirgin hale gelir. Ortaya çıkan bulguların büyük bir bölümü hormon tedavisi ile birlikte giderilebilirken zihinsel gerilik ne yazık ki kalıcıdır.
Çocukların beyin gelişimi büyük oranda yaşamlarının ilk üç yılı içerisinde gerçekleşir. Bilhassa ilk altı aylık dönem bebeğin beyin gelişimi açısından büyük önem taşır. Beynin sinir hücreleri, sağlıklı şekilde gelişebilmek için yeterli miktarda tiroid hormonuna ihtiyaç duyar. Bebekte hipotiroidi hastalığı varsa beyin hücrelerinin gelişimi bozulur ve zeka geriliği meydana gelir.
Hipotrioidi hastalığının tedavisi basittir. Hastalığa ilişkin tanı konulan bebeğe, doğumu takip eden haftalar içerisinde tedaviye başlandığında, bebek normal zeka düzeyine ulaşır. Tedavinin geciktiği her hafta bebeğin zeka düzeyinin düşmesi ile sonuçlanır ve bu durum tedavi ile geri döndürülemez.
Hastalığa dair en yaygın belirtilerden biri uzamış sarılıktır. Yenidoğan sarılığı fizyolojik olarak kabul edilir. Yenidoğan sarılığı çoğu zaman herhangi bir tedavi gerektirmeden bir hafta sonunda azalma eğilimi gösterir. Ancak konjenital hipotiroidi olan çocuklarda yenidoğan sarılığı diğerlerine kıyasla daha uzun sürer.
Bunun yanı sıra bebekte;
Bunun yanı sıra tiroid hormonunun yetersizliği boy kısalığına da neden olmaktadır.
Bebeğin tiroid bezinin üretemediği tiroid hormonu, tedavi sırasında bebeğe günde bir defa olmak üzere ağızdan verilir. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan geçici hipotiroidilerde doktor, ilaç tedavisini zaman içerisinde azaltarak kesebilir. Buna karşın kalıcı hipotiroidi vakalarında ise tedavinin kişinin yaşamı boyunca devam ettirilmesi gerekir.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya