Bebek sahibi olmak ailelilerin en mutlu ve özel anlarıdır. Anne olmak, kadınların hayatındaki en önemli dönüm noktalarıdır. Bebek sahibi olmak, kadınların yaşamında birçok değişikliği de beraberinde getirir. Bu sürecin hasarsız bir şekilde atlatılması, annenin ruh ve beden sağlığı için kritik öneme sahiptir. Adana'da hastalarına sağlık hizmeti sunan Uzm. Dr. Songül Uzgelir, doğumun ardından annelerin dikkat etmeleri gereken konular hakkında önerileri paylaştı.
Gebeliğin ilk fark edildiği andan doğum gününe kadar uzanan bu "mucizevi" yolculukta, anneler birçok duygu durumu yaşarlar. 40 haftayı bulun hamilelik günlerinde annenin anatomisinde belirgin fizyolojik ve biyokimyasal dönüşümler meydana gelir. Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının etkisiyle dokularda gevşeme ve kilo alma gibi değişimler gözlemlenir. Bu yüzden doğum sonrası dönem, aynı zamanda annenin fiziksel ve psikolojik bakımdan yenileme ve toparlanma sürecidir. Halk arasında “40’ının çıkması” olarak bilinen “lohusalık” dönemi, doğumdan sonra başlar ve ortalama 6 hafta kadar devam eder. Bu zaman diliminin bilinçli ve doğru bir şekilde geçirilmesi anne ve bebek sağlığının korunması açısından ciddi rol oynar.
Doğumla birlikte anne ve bebeğin yaşamında yeni bir sayfa açılır. Lohusalık günlerinde bebekler yeni hayatlarına alışmaya devam ederken, anne için de bu heyecan dolu anlar farklı deneyimler ve ilave sorumlulukların başlangıcı demektir. Annenin lohusalık boyunca beslenmesine ve ruhsal yapısına özen göstermesi temel bir zorunluluktur.
Doğumdan sonra rahimden “löşi (lochia)” diye isimlendirilen adet kanamasını andıran kırmızı renkli bir akıntı görülür. Akıntı birkaç gün içinde pembeden sarıya ve beyaza dönerek sonlanır. Bu dönemde tuvalet ihtiyacından sonra bol suyla yıkanmak ve petleri sık sık değiştirmek şarttır.
Akıntının kesilmemesi kötü kokulu bir tabloya yol açabilir. Buna ateş ve kasık ağrıları gibi şikâyetlerin buna eklenebilir. Ayrıca vajinal yöntemle yapılan doğumlarda yırtık, sezaryen tercihinde ise ameliyat kesilerine bağlı ağrı, kanama ve şişlik durumları olabilir. Öte yandan doğum sırasında veya sonrasında akciğere pıhtı gitmesi enfeksiyon riskini tetikleyebilir. Sütün tam boşaltılamaması ya da emzirme hataları dolayısıyla meme uçlarında yaralar ortaya çıkabilir. Doğuma ilişkin idrar kaçırma ve hemoroit sorunlarıyla karşılaşılabilir. Tüm bu durumlarla ilgili mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır.
Annenin vücudunun toparlanması ve hamilelik öncesi konumuna dönmesi için 6 haftayı bulan lohusalık günlerinin sağlıklı bir şekilde geçirilmesi gerekir. Anneler, lohusalık döneminde bebek bakımını ve ev işlerine yoğunlaşsalar bile dinlenmeyi asla göz ardı etmemelidirler. Bebeğin uyku saatlerinde onlarda dinlenmeye çekilmelidir. Bu ortamın oluşması için aile bireyleri annelere destek olmalıdır.
Lohusalık Döneminde Spor: Düzenli fiziksel aktivite yeni annelerin fiziksel ve ruhsal sağlıkları için oldukça değerlidir. Spor yapmak, kilo kontrolüne yardımcı olmanın yanı sıra, depresyon riskini azaltır, olumlu düşünmeyi teşvik eder ve stresle başa çıkma becerisini geliştirir. Lohusalık sürecinde uygun egzersizler yapmak, annelerin beden ve ruh sağlıklarını olumlu yönde etkiler. Ancak uzun süre ayakta durmak ve ağır kaldırmak gibi davranışlardan olabildiğince çekinilmelidir.
Lohusalık döneminde geleneksel bir anlayışla şerbet gibi kalorisi yüksek ürünlerle anne sütünü artırmaya çalışmak hatalı bir davranıştır. Doğum sonrasında gerek annenin deneyimsizliği gerekse de bebeğin tam olarak emme işlemini yapamaması sebebiyle az gelen süt zamanla artar. Önceki beslenme düzenine göre ortalama 500 kalorilik gıda ve sıva tüketimi anne ve bebeğin sağlıklı beslenmesi için yeterlidir.
Normal doğum sonrası hemoroid (basur), kabızlık, idrar kaçırma gibi problemlerin tedavisi ve perine bölgesinin bakımı oldukça önemlidir. Antiseptikli oturma banyoları anneyi enfeksiyonlardan koruyabileceği gibi rahatlama da sağlayabilir.
Pek çok annenin “Sütüm yetmiyor” yakınmasıyla karşılaşmak mümkün. Bebek ve anne için vazgeçilmez değerde olan emzirmenin doğru yapılması temel bir kuraldır. Bunun için emzirme teknikleri uzmanlardan öğrenilmelidir. Ayrıca meme başının temizliği konusunda titiz davranılmalıdır. Bol sıvı tüketmek ve sütün memede birikmemesine dikkat etmek de önemli tedbirlerdir.
Doğumun ilk haftalarında süt kanallarının genişlemesiyle fazla miktarda süt üretildiğinden zaman zaman annelerde süt ateşi rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Böyle bulgularda süt pompası ile göğüsler boşaltılarak rahatlama sağlanabilir.
Doğum sonrasında 6 ila 8 hafta kadar kanama sürebilir. Bu süre zarfında vajinal ilaçların kullanımı ve cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Olası bir enfeksiyon aşırı kanamalara veya kokulu akıntılara yol açabilir. Böyle vakalarda mutlaka bir hekime danışılmalıdır.
Doğum sonrasında hormonal değişikliklere bağlı olarak; aşırı yorgunluk, ağlama krizleri, içe kapanma, bebekten uzaklaşma, çaresizlik hissi, duygusal dengesizlik ve umutsuzluk gibi belirtilerle dışa vuran lohusalık hüznü veya depresyon (baby blues) durumları görülebilir. Doğum sonrası (postpartum) depresyonu yansıtan bu tür rahatsızlıklar daha fazla ilerlemeden uzmanlardan gerekli psikolojik ve sosyal destek alınmalıdır. Anneler, her şeyden önce anneliğin hem muhteşem bir duygu hem de zor bir sorumluluk olduğu bilinciyle hareket etmelidir. Bu çerçevede doğum sonrası yaşanan hormonal, fiziksel ya da psikolojik problemle karşı hazırlıklı olmalıdırlar.
Anneler, doğumla kendilerinin ve bebeklerinin bakımını üstlenirken aynı zamanda evin genel ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışırlar. Onların tüm bu rollerin üstesinden gelmeleri için dengeli beslenmeleri şarttır.
Hamilelik döneminde hormonlardan kaynaklanan cilt sorunları göz ardı edilmemelidir. Güneş ışınlarından korunmanın yanı sıra vücutta oluşan renk koyulaşmaları, tüylenme, saç dökülmeleri ve sivilceler benzeri şikâyetler için bir dermatoloji uzmanına başvurulması yararlı olacaktır.
Hamilelikte kilolara bağlı gelişen varisler dolaşım hastalıklarına zemin hazırlayabilir. Önceden veya hamilelik sırasında diyabet (şeker) gelişen annelerin özel bakıma ihtiyacı vardır. Sezaryen sonrasında da iki üç hafta sürebilen ağrılar için hekimden destek alınmalıdır.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya