Respiratuar sinsityal virüs yani diğer adıyla RSV-solunum sinsityal virüs, dünya genelinde salgınlara yol açabilen ve kişinin tüm solunum yollarını etkileyebilen tehlikeli bir virüstür. RSV virüsü büyük çocuklarda ve yetişkin bireylerde hafif derece soğuk algınlığına benzeyen bazı belirtiler gösterir. Buna karşın bebeklerde ve küçük çocuklarda ise çok daha ciddi problemlere neden olabilir. Adana’da hastalarına hizmet veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Songül Uzgelir, ilk bir yaş ve sonrasındaki çocuklarda RSV enfeksiyonu hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Hemen her çocuğun iki yaşına kadar RSV enfeksiyonu geçirdiğini söylememiz gerekir. RSV virüsü her yaş grubu için solunum yolu enfeksiyonu yaratabilir. Ancak iki yaş altı çocuklar RSV enfeksiyonunun en yaygın görüldüğü yaş grubunu meydana getirir. RSV virüsü ile karşılaştıktan sonra hastalığın başlamasına kadar geçen süre iki gün ila sekiz gün arasında değişebilir. Enfekte olan bireyler hastalığın belirtileri ile karşılaşmadan önce virüsün yayılmasına neden olabilirler. RSV enfeksiyonu, ortalama 3 ila 8 günlük bir bulaşıcılık süresine sahiptir. Fakat prematüre bebekler, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler ve yeni doğanlar birkaç hafta hatta kimi zaman aylarca virüsü salgılamaya devam edebilirler. Enfeksiyonun ardından hastalığa karşı bir bağışıklık kazanılır. Ancak bu hastalığın kendisini tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Nüks eden RSV enfeksiyonlarında, kazanılan bağışıklık, semptomların daha hafif hissedilmesini sağlar.
RSV virüsü salgınları genellikle Ekim, Kasım aylarından Nisan ve Mayıs aylarına kadar olan zaman diliminde gözlenir. RSV enfeksiyonu vakalarının zirve yaptığı dönem ise Ocak ve Şubat aylarıdır. Çocuklar ve yetişkinler bir sezon içerisinde birden fazla kez RSV Jenfeksiyonuna yakalanabilir. Ancak belirtmek gerekir ki tekrar eden RSV enfeksiyonları çoğu zaman ilk enfeksiyona kıyasla daha az şiddettedir. Öncesinde RSV virüsü ile enfekte olmamış bir bebeğin veya çocuğun ilk kez RSV enfeksiyonu yaşaması halinde yaşayacağı belirtiler çok daha sert ve şiddetli seyreder.
RSV Virüsü havadaki damlacıklar aracılığıyla ya da virüsün bulunduğu bir yüzeyle temas edilmesi halinde bulaşır. Bir çocuk, enfekte olmuş birinin yakınlarında hapşırması halinde ya da virüs bulunan bir nesneye dokunduğunda, parmaklarını gözlerine, ağızlarına ve burunlarına götürdüğünde RSV virüsünü kapabilmektedir. Kapı kolları, oyuncaklar veya tezgahlar gibi sert yüzeylerde RSV virüsü altı saate kadar hayatta kalabiliyor. Yumuşak yüzeylerde ise yarım saat kadar hayatta kalma yeteneğine sahipler. RSV Enfeksiyonunun semptomları soğuk algınlığı ile benzerlik gösterir. Enfeksiyonun yol açtığı belirtileri sıralamamız gerekirse:
Muayene esnasında çocuk doktoru, çocuğun akciğerlerini dinler ve görünümünü inceler. Elde ettiği veriler ışığında RSV enfeksiyonundan şüphelenebilir. Kesin tanının konulabilmesi için ise solunum yolu sekresyonlarında RSV antijeninin varlığı araştırılır. Eğer tespit edilirse kesin tanı konulur. Yüzde doksan oranında doğru sonuç verebilen bu yöntem RSV enfeksiyonunda en yaygın kullanılan tanı aracıdır. Soğuk algınlığında olduğu gibi RSV enfeksiyonunda da spesifik bir tedavi yöntemi söz konusu değildir. Hastalığın yol açtığı hafif semptomlar birkaç hafta içerisinde herhangi bir müdahale gerektirmeden kendiliğinden ortadan kalkabilir. Bununla birlikte öksürük şikayeti uzayabilir. Semptomlar çoğunlukla üç veya beşinci gün itibari ile en şiddetli seviyesine ulaşır. RSV enfeksiyonuna yakalanan çocukların bir bölümü oksijen tedavisi uygulamak veya serum vermek için hastanede tutulabilmektedir. Bunlar genellikle altı aylıktan daha küçük çocuklardır. Fakat birçok durumda çocukların hastanede birkaç gün kalması yeterli olur ve çoğu zaman iki haftalık bir sürenin ardından çocuk tümüyle iyileşmiş olur.
Copyright © 2025 Uzm. Dr. Songül Uzgelir. Tüm Hakları Saklıdır.
sahnemedya